Uykusuzluk ve Akupunktur

Şu salgın döneminde uykusuzluk çekmeyen yok herhâlde, ya geç saatlere kadar uykumuz gelmiyor, ya koyunları saysak bile uykuya dalamıyoruz ya da sık sık uyanıyoruz. Ayrıca sabah dövülmüş gibi kalkan bir grup da var, ne kadar uyusak da dinlenmiş kalkmıyoruz doktor hanım diyorlar. Halbuki uyku bağışıklık sistemimizin en önemli komponenti, olmazsa olmazı. Bütün hocalarım salgından korunmak amaçlı öncelikle “kaliteli uyku”, “uyku hijyeni” diyor.

Peki nedir bu kaliteli uyku, iyi kötü hepimiz uyuyoruz ve neden bu kadar önemli? Uyku hormonu olarak bilinen melatonin, serbest radikaller ve toksinlerle savaşan mükemmel bir antioksidandır. Melatonin ancak ışığın olmadığı karanlık ortamda sentezlenir. Uyku sırasında vücutta onarım ve yenilenme başlar. Uykusuzluk, vücudun kan şekerini düzenleyememesi nedeniyle daha az insülin salgılanmasına ve aynı zamanda stres hormonu olarak bilinen kortizon hormonun salınımını da arttırır. İşte bu nedenle uykusuzluk uzun dönemde tip 2 diyabet, obezite, kalp ve damar hastalıkları, stres ve kaygı bozukluğu ve bağışıklığın azalmasıyla kanser gibi hastalıklara yol açar. O zaman karanlıkta, gürültüsüz bir odada, televizyon, cep telefonu, bilgisayar, wifi gibi elektromanyetik(elektrosmog) alanlar olmadan en az 8 saat kaliteli uyumamız gerekiyor.

Stres nedeniyle oluşan uykusuzluğun tedavisinde, akupunkturun antistres hormonlarını artırmasından yararlanıyoruz. En sık kullanılanı endorfin hormonudur, hem mutluluk hormonu hem de ağrı kesicidir ve vücudun sakinleşmesini sağlar. Akupunkturla bu hormonların salgılanmasını arttırıyoruz. Depresyon ve uykusuzluk için verilen tedavilerle beyindeki seratonin ve melatonin artışı hedeflenir.

Akupunktur ile bu maddelerin vücut tarafından sentezlenmesi sağlanır. Hasta başlangıçta ilk 10 seans günaşırı tedaviye alınır daha sonra kliniğine göre seans araları açılır. Daha sağlıklı ve daha kaliteli bir yaşam için uykunuzu ve uykuya ayırdığınız saatleri önceliğiniz haline getirin.