Bundan daha iyi nasıl olur?
Ya hayat sandığınızdan daha kolaysa?
Ya hayat hakkında bildiğiniz her şey yanlışsa?
Ya hayat size sunulmuş sonsuz ve sınırsız seçenekli bir hediye ise?
Kim olurdunuz? Ne olurdunuz? Hayatınız nasıl olurdu?
Bu soruları ilk duyduğumda, başta bana anlamsız gibi geldiyse de, bir süre sonra işaret ettikleri anlamların farkına varmaya başladım.
Ve kendime tekrar tekrar sordum; hayat sandığımdan daha kolay nasıl olabilir?
Birden zihnimde bir şimşek çaktı. Tabii ki kolay olabilirdi. Hayat zaten kolaydı. Hayatın zor olduğunu düşünen bendim. Bunun sebebi ise sahip olduğum bakış açıları, zihnimdeki yargılar ve kısıtlamalardı.
Beni yaratanın öyle bir gücü vardı ki, bir şeyin olması için sadece “ol” demesi yeterliydi. Onun için imkânsız hiçbir şey yoktu. Yapmam gereken tek şey, isteklerimi ona yöneltip, onun sonsuz ve sınırsız rahmetiyle, bana bahşettiklerine şükretmekti.
Hayat işte bu kadar kolaydı. Hayat bize verilmiş bir hediyeydi. Hiçbir şey için kaygı duymama gerek yoktu.
Peki, bu kaygılar nereden geliyordu?
Kaygılarımın sebebi, benim içimdeki hayatta kalma, yaşama tutunma adına satın aldığım, ikinci el bilgilerdi. Evet, beni endişelendiren şeyler, çocukken hayatta kalmak için annemden, babamdan, ağabeylerimden, akrabalarımdan, komşularımdan, arkadaşlarımdan satın aldığım deneyimlerdi.
Onlar da hayatta kalmak için aynı deneyimleri kullanıyordu. Aslında birçok bilgi gerçekte onlara ait değildi. Onlar da bu bilgileri, geçmişte birilerinden satın almıştı.
Hayat, bana verilmiş sonsuz ve sınırsız seçenekler içeren bir ödüldü. Bunlar Halis Şahiner’in “Kontrol Sende” kitabından, izniyle kullanıyorum. Teşekkürler.
Siz de değişime gönüllü olun ve hayatınızdaki sonsuz güzel olasılıkların keyfini çıkarın.
“Hayatın tümü bana kolaylık, neşe ve ihtişamla gelir” deyin sabah ve akşam 10 kez 21 gün, inanın iyi gelecek ve dönüşüm başlayacak.
Halis hocamın diyeceği gibi ” katkı olsun”
